1936-39 arap ayaklanmaları ne demek?

1936-39 Arap ayaklanmaları veya Büyük ayaklanma (), Filistin Mandası'ndaki Filistinli Arapların İngilizlerin manda idaresine karşı Arap bağımsızlığı ve açık uçlu Yahudi göç ve toprak alımları yoluyla Yahudi ülkesi oluşturulması politikalarının sona ermesi hedefiyle gerçekleşmiş geniş ölçekli ayaklanmalardır.1

Kökenleri

Filistin'in bağımsız ve İslâmî bir ülke olması için ilk harekete geçen Arap din alimi ve vaiz İzzeddin el-Kassam'ın 20 Kasım 1935'te öldürülmesinin ivmelendirmesiyle muhalefet hareketlendi ve Kassamit isyanından doğrudan etkilendi. Eski bir Osmanlı subayı ve Teşkîlât-ı Mahsûsa üyesi olan Kudüs başmüftüsü ve Arap Yüksek Komitesi'nin kurucusu Emin el-Hüseynî 16 Mayıs 1936 tarihini "Filistin Günü" olarak ilan etti ve bir Genel Grev gerçekleştirilmesinin çağrısını yaptı.

Gelişmeler

Genel Grev, 1936 yılının Nisan ayında başlayıp Ekim ayına kadar sürdü ve beraberinde şiddetli bir ayaklanmayı da başlattı. Ayaklanma, Yahudi Yishuv'daki birçok kişi tarafından "terörizm" olarak damgalandı, hatta çoğu zaman faşizm ve nazizm ile karşılaştırıldı.2 Ancak Yahudi siyasi lider David Ben-Gurion, Arapların ayaklanma nedenlerini, artan Yahudi ekonomik gücünden korkma, kitlesel Yahudi göçüne karşı çıkma ve İngilizlerin Siyonizm ile özdeşleşme korkusu olarak nitelendirdi.3

İngiliz makamları, bu noktadan itibaren Yahudi polisini finanse etti, silahlandırdı ve bu tutumunu Manda yönetiminin sonuna kadar sürdürdü.4 Eylül 1939'un sonuna kadar yaklaşık 20.000 Yahudi polisi, ek polisler ve yerleşim korumalarına hükûmet tarafından silah taşıma yetkisi verildi.5 İngilizler Yahudi yerleşimleri dışında da silah dağıttı,6 ve Haganah’ın silah edinmesine izin verdi.7

Ayaklanma iki ayrı aşamadan oluşuyordu. İlk aşama, öncelikle kentsel ve elitist Arap Yüksek Komitesi (HAC) tarafından yönetildi ve esas olarak grevlere ve diğer siyasi protesto biçimlerine odaklandı.8 Ekim 1936'da, bu aşama, siyasi imtiyazlar, uluslararası diplomasi (Irak, Suudi Arabistan, Mavera-i Ürdün Emirliği ve Yemen9 yöneticileriyle birlikte) ve sıkıyönetim tehdidi kombinasyonu kullanılarak İngiliz sivil idaresi tarafından yenilgiye uğratıldı.10 1937 sonlarında başlayan ikinci aşama, 1936'dan itibaren giderek artan İngiliz baskılarının11 sonucunda, köylülerin öncülük ettiği bir direniş hareketi idi ve İngiliz kuvvetlerini hedef alan şiddet eylemlerine başvuruluyordu. Bu aşamada ayaklanmayı bastırmak için, Arap halkını korkutmak ve isyana halkın desteğini baltalamak adına İngiliz Ordusu ve Filistin Polis Gücü tarafından baskı yöntemi kullanıldı ve ayaklanmalar vahşice bastırıldı.12

1937'den itibaren Naşaşibi klanı Arap Yüksek Komitesi'nden çekildi ve Ulusal Savunma Partisi (NDF) ile birlikte İngiliz ve Yahudilerin yanında yer aldı. Arap Barış grupları da bu kanatta yer aldı.

Sonuç ve etkileri

Ayaklanma bastırıldı ve sonuçta en büyük zararı Filistinli Araplar gördü. 20 ila 60 yaşları arasındaki yetişkin erkek Filistinli Arap nüfusunun %10'undan fazlası öldürüldü, yaralandı, hapsedildi veya sürgün edildi.13 Öldürülen Filistin Yahudilerinin tahmini sayıları ise 9114 ile birkaç yüz kişi15 arasında değişiyordu.

Ayaklanmanın sonuçları 1948 Arap-İsrail Savaşı'nın sonucunu da etkiledi.16 İngiliz Mandasının, Haganah gibi devlet öncesi Siyonist milislere çok önemli destek vermesine neden olurken, Filistinli Arapların tarafında isyan, Filistinli Arap lider Kudüs başmüftüsü Emin el-Hüseynî'nin sürgününe zorlanması ile sonuçlandı.

Şubat 1939'da Dominyonlarla İlişkiler Devlet Bakanı Malcolm MacDonald, Filistin'in geleceği hakkında görüşmek için Arap ve Siyonist liderleri Londra'daki Saint James Sarayı'ndaki bir konferansa çağırdı. Yapılan görüşmeler 27 Mart tarihinde anlaşma yapılamadan sona erdi.17 Hükûmetin 17 Mayıs tarihli Beyaz Kitapta yayımlanan yeni politikası çoktan belirlenmişti. Yahudi protestolarına ve Irgun'un İngilizlere saldırmasına rağmen alınan karar değişmedi.18

İngiliz yetkililer arasında Filistin'de yapacakları bir şey kalmadığına dair artan bir his vardı.19 Belki de Arap İsyanı'nın nihai başarısı, İngilizleri Filistin'den bıktırmak olarak görülebilirdi.20 Tümgeneral "Monty" Bernard Montgomery, "Yahudiler Arapları ve Araplar Yahudileri öldürüyor. Filistin'de şu an olan şey bu ve tüm olasılıklarda önümüzdeki 50 yıl boyunca devam edecek."21

Kaynakça

Orijinal kaynak: 1936-39 arap ayaklanmaları. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.

Footnotes

  1. Morris, 1999, s. 136.

  2. Swedenburg, 2003, s. 220.

  3. Morris, 1999, s. 132.

  4. Khalidi, 2002, ss. 21-35.

  5. Patai, 1971, p. 59.

  6. Morris, 1999, s. 160.

  7. Morris, 1999, s. 159.

  8. Segev, 2000, s. 442.

Kategoriler